VİYANA YEME İÇME REHBERİ

Yeni bir rota belirlediğimde beni en çok heyecanlandıran konu yeni keşfedeceğim tatlar. Bir aromayı ilk kez tatmak ve hafızamızda yer etmesi adar güzel bir şey olabilir mi? Bir şehre gidersiniz, o şehrin hiç ummadığınız bir sokağında bambaşka bir koku gelir bulur sizi. O kokuyu artık unutmanız imkansızdır. Ve üzerinden yıllar da geçse o koku şehri anımsatır.. Viyana da benim için bu kategorideki şehirlerden birisi.

Avusturya, bir zamanlar Rusya’dan Fransa’ya kadar olan bölgeyi kapsayan Habsburg İmparatorluğunun merkeziymiş. Bu kadar bir geniş coğrafyaya yayılan İmparatorluk  birçok farklı milletin yemek kültüründen etkilenmiş. Mesela  kahve içme geleneği Türk Ordusu tarafından Viyana’ya getirilmiş.  Kuşatma başarısızlıkla sonuçlansa da kahve kültürü baki kalmış. Benzer şekilde; bugün Avrupa’nın Viyana kültürünün büyük bir parçası olan ve Avrupa’nın dört bir yanından getirilen başka yemekler de var. Ben bu rehberde hem tatmadan dönülmemesi gereken lezzetleri hem de bu lezzetlere en doğru şekilde ulaşacağınız adresleri yazdım.

VİYANA SCHNİTZEL

Viyana’nın tartışmasız en ünlü yemeği olan Schnitzel geleneksel olarak dana eti kullanılarak yapılıyor. İncecik kesilen dana eti galeta unuyla kızartılarak servis ediliyor.  Schnitzel tavuk, domuz eti ve hatta hindi eti kullanılarak yapılır, tamamen sizin tercihinize bağlı. Biz dana etiyle yapılanı tercih ettik. Son derece lezzetli. Bence geleneksel otantik lezzeti yakalamak için frenk üzümü ile tatlandırılan patates salatasını da schnitzelin yanında sipariş vermeniz gerekiyor.

Figlmuller Wollzeile, Viyana Schnitzel’i denemek için en doğru adres. 1905 yılından beri hizmet veren ve günün her saati hizmet veren restorana gitmeden önce rezervasyon yaptırmazsınız dakikalarca sürecek olan bekleyişe hazır olmanız gerekiyor. Rezervasyon ve detaylı bilgi için tık tık

THE SACHERTORTE

Bugüne kadar gezdiğim şehirlerin hiçbirisinde pastanı kahveden ucuz olduğuna şahit olmamıştım. Viyana’da birbirinden lezzetli pasta çeşitlerinin fiyatı 2-3 Euro iken kahve fiyatları 3 Euro’dan başlıyor. İnanılmaz bir pasta çeşitliliği var.

Bu çeşitlilik içinde en dikkat çekeni ise hiç şüphesiz The Sachertorte.
Efsane göre 1832 yılında Viyanalı Asilzade Wenzel Clemens Fürst Metternich soylu konukları için lezzetli bir tatlı yaratılmasını emreder ve ekler: “Dass er mir aber keine schand’ macht, heut abend!” (aman sakın beni utandırmasın, bu aksam!). Oysa şef aşçı yatağında hasta yatmaktadır o gün ve imdada 16 yaşındaki, iki yıldan beri aşçı çıraklığı yapan Franz Sacher yetişir ve bugün Avusturyalılar’ın dünyaca ünlü spesiyalitesi olarak bilinen marmelatlı çikolatalı pastasını yapar. Requiem bayılır bu sachertorte adı verilen pastaya. Bitter çikolata sosu ile doldurulmuş ince kayısı reçeli katmanlarından yapılmış, yoğun, çikolatalı pandispanya aslında bu pasta. Bana biraz ağır geldi ama Mustafa bayılarak yedi. Bu pastanın ününü hafife almamak gerekiyor. Zira o kadar ünlü ki, 5 Aralık’ta kendisine adanmış bir Ulusal Sachertorte Günü bile var. İlginç mi? İlginç.

The Sachertorte veya türevi muhteşem pastalardan yemek için birden o kadar fazla seçeneğiniz var ki bağımsız bir yazı bile çıkabilir. Ama ben en dikkat çeken 3 pastaneyi tavsiye edeceğim.

  1. SACHER OTEL: Bir mücevher kutusu güzelliğinde ve zarafetinde olan bu otelin pastahanesinde Scahertorte‘den günde yaklaşık olarak 4000 adet servis ediliyormuş. Ayrıntılı bilgi için tık tık

2. DEMEL PASTANESİ: Farklı yorumlanmış bir Scahetorte için sizi Demel Pastanesine alalım. Sacher  Otel’in ezeli ve ebedi rakibi olan Demel, pastanın kendi versiyonunu da biçimlendirmiş; çift katmanlı bir marillemarmelade (kayısı reçeli ) yerine sadece bir kat kullanmış. Kendi pastasını “Demel’s Sachertorte” olarak adlandırmış. Ayrıntılı bilgi için tık tık

3. CAFE CENTRAL: Tatlı severler için gerçek bir cennet olan Cafe Central’de herhangi bir tatlıyı seçmenizin bile 15 dakika sürdüğünü düşünürsek Scahertorte seçip bu dipsiz kuyuya dalmamak en mantıklı seçim Sadece tatlı kaçamağı için değil günün her öğünü için tercih edilebilecek bir pastahane. Muhteşem bir mimarisi olan kafede kahve keyfinize keyif katan piyano eşliğinde belki de hayatınızın en unutulmaz dakikalarını geçireceksiniz. Gitmeden rezervasyon yapmazsınız oldukça uzun sürebilecek elit bir bekleyişe kendinizi hazırlayın. Ayrıntılı bilgi için tık tık

APFELSTRUDEL

Apfelstrudel yani bilinen adıyla elmalı turta; Viyana tatlı kültürün büyük bir parçası. Tatlı kültürünün klasikleşmiş bir parçası olduğu için de  hemen hemen her sokakta ve metrolarda bulunan küçük kafelerle satılıyor. Alıştığımız elmalı turtaya göre bence biraz daha şekerli, tereyağlı ve yoğun elma katmanlı. Ama hamuru daha ince ve çıtır. Sade kahve veya çay ile elbette daha tercih edilebilir oluyor.Herhangi bir yerel fırında, kahve molanıza eşlik edecek çok lezzetli bir apfelsrtudel tadabilirsiniz.

MELANGE(VİYANA KAHVESİ)

Osmanlı Ordusu’nun Viyana’yı kuşatması sırasında kahve ile tanışan imparatorluk sonrasında Paris ve Roma gibi kahve başkenti olmuş. Şehrin her tarafına 18. ve 20. yüzyıllarda yayılan kafeler, Avusturya başkentinde kültürel ve mutfak yaşamının bir parçası haline gelmiş. Melange yani Viyana Kahvesi cappuccino ile oldukça benzer. Melange, yarı sıcak süt ve yarı köpüklü sütle dolduruluyor.

AVUSTURYA GULAŞI

 Geleneksel bir Macar yemeği olan Gulaş çorbasını Avusturyalılar kendi tarzlarında yorumlamış. Domates, soğan ve kırmızı biber ile tatlandırılmış yemek, Viyana’da sıklıkla köfte versiyonu ile servis ediliyor. Gulash Museum‘da oldukça lezzetli ve geleneksel Avusturya tarzında yapılmış yemekten tatmanız mümkün. 

VİYANA’DA NEREDE KAHVALTI YAPILIR?

Bir Türk olarak Türk Kahvaltısından sonra hiçbir ülkenin kahvaltısı yeterli gelmese de sürekli enerji harcadığımız, tüm gün tempolu yürüdüğümüz seyahatlerimizde güne muhteşem bir kahvaltıyla başlamak bizim için çok önemli. Aşağıda deneyip çok memnun kaldığımız kahvaltı mekanlarını derledik:

VOLLPENSION

Vollpension Kahvaltı Tabağı

Oldukça sıcak, ev konsepti ile dekore edilen bir kafe burası. Geleneksel Avusturya kahvaltısı da ev konseptinde zaten. Servis evimizde kullanabileceğimiz sıcaklıkta tabaklarda yapılıyor. Fiyatlar makul, porsiyonlar büyük, ortam sıcak.. Daha ne olsun 🙂 Ayrıca kahvaltınızın yanında kek sipaiş etmenizi de öneririm. Kekleri de oldukça ünlü. Ayrıntılı bilgi için tık tık 

CAFE PHIL

Phil, kitap kafe konseptinde dekore edilmiş, kendinizi evinizde hissedeceğiniz, kitabınızla birlikte saatlerce rahatsız edilmeden takılabileceğiniz bir mekan. Abartıdan uzak, sade ve sakin bir kahvaltı için oldukça doğru bir adres. Çok sempatik iki menü var. Biris Almanca, diğeri İngilizce. İngilizce menünün arkasında “Hayat Almanca Öğrenmek İçin Çok Kısa” yazıyor 🙂 Ayrıntılar güzeldir.. 

JOSEPH – BACKEREI PATİSSERIE 

Kahvaltı için belki de en doğru adres.. Sağlıklı ve organik kahvaltı menüsü var. Çeşit çeşit omletler, ekmeler, tostlar, smoothieler.. Amsterdam’da sık sık karşımıza çıkan kahvaltı konseptinin Vİyana versiyonu dersem en doğru şekilde anlatmış olurum sanırım. Deneyin ve sevin. En az iki kez gideceksinz ve bana teşekkür edeceksiniz 🙂

FELBER

Hızlı ve ucuz kahvaltı için Felber ve Ströck zincirleri neredeyse her metro istasyonunda karşımıza çıktı. Kruvasan ve kahve için çok tercih edilebilir. Zaten yumurta, omlet gibi seçenekler sunmuyorlar. Türkiye’de metro girişlerinde poğaça satan standlar gibi ama biraz daha Starbucks konseptinde. Lezzetsiz veya kalitesiz değil. Hatta kruvasanları oldukça başarılı. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir