ROMA GEZİ REHBERİ

Bütün yolların Roma’ya çıkması gibi bütün seyahat planları da bir şekilde Roma’ya çıkıyor. Antik dünyanın büyülü şehri, aslında hala Antik Dünya’nın en güzel illüzyonu olan bu şehir kendisini ziyarete gelen her bir gezgine seyahatinin her bir anını unutulması imkansız bir gezi vaat ediyor.

 Roma hem kültür turizmi hem de gastronomi turizmi için mükemmel bir şehir. Soluklanmak için oturduğunuz herhangi bir rastgele restoranda muhteşem bir makarna yememeniz için hiçbir sebep yok. Canınız tatlı mı çekti? Binbir çeşit dondurma sizin için sırada bekliyor.

Roma’nın en güzel yanı her mevsim ayrı davetkar. Her mevsim gidilebilir ama her mevsim kalabalık. Aşağıda da anlatacağım gibi bu şehirde zamanı verimli kullanmak için bir takım ipuçlarını takip etmek gerekiyor.

ROMA’YA NASIL ULAŞIRIM

Avrupa’da, Türkiye’den ulaşımın en rahat olduğu şehirlerden olan Roma’ya İstanbul’dan aktarmanız 10’a yakın sefer bulunuyor. Aktarmalı seferlerle u sayı katlanarak artıyor.

İstanbul’dan iki buçuk saatlik bir yolculuk sonrası Fiumicino Hava alanına iniş yapıyoruz. Havaalanı şehrin dışında yer alıyor. Şehir merkezine ulaşmak için bütçenize göre birden fazla seçenek mevcut.

  • Leonardo Express: Hava alanından kalkan ve direkt şehir merkezine, Termini Tren İstasyonuna giden bu hızlı tren şehir merkezine ulaşım için en fazla tercih edilen seçenek. Yarım saatte bir kalkan bu trenle 32 dakikada şehre ulaşabilirsiniz. Tek yön ücreti 14 Euro. Tren başlangıç noktası için havaalanındaki tabelaları takip etmeniz yeterli. Oldukça fazla yönlendirme var.
  • FL1 Banliyö Treni: Leonardo Ekspresine göre şehre daha yavaş ama daha ekonomik ulaşmak için diğer bir demir yolu seçeneği de banliyö treni . Yolculuk süresi bir saati geçebiliyor. Ücreti tek yön için 8 Euro.  Yoğun saatelerde 15 dakikada bir, yoğun saatler dışında yarım saate bir hareket ediyor. Ama bu treni bulmak biraz meşakkatli. Biz ararken sinir olduğumuz için otobüse yöneldik.
  • Otobüs: Hava alanından şehir merkezine ulaşmak için en mantıklı seçeneklerden birisi de shuttle otobüsler. Hava alanından çıktıktan sonra hemen sağa doğru yürüyüp 3 numaralı terminale ulaştığınızda birden fazla shuttle firmasının bankolarını göreceksiniz. Fiyatları aşağı yukarı aynı. Tek yön 6 Euro, gidiş dönüş alırsanız 10 Euro. Trafik durumuna göre 40 dakikada Termini İstasyonuna ulaşıyorsunuz. Biz de şehir merkezine otobüs ile ulaşmayı tercih ettik. Termini İstasyonundan hava alanına ulaşmak için de yine otobüs kullanacaksınız bilet satış gişeleri istasyonun dışında, otobüs park alanında.
  • Ben toplu taşıma ile uğraşamam diyorsanız da Taksi ile yaklaşık 50 Euro’ya şehir merkezine ulaşabilirsiniz.

ROMA’DA ŞEHİR İÇİ ULAŞIM NASIL?

Yürümekten ayaklarımızın isyan bayrağı çektiği bu şehirde maalesef toplu taşıma fazla gelişmiş değil. Metro ile ulaşım en mantıklı ulaşım olsa da metro her yere gitmiyor. Zaten metro her yere gitse de siz metroya binmek istemiyorsunuz. Özellikle gezi rotamızda yer alan noktalara ulaşım için en mantıklı yol yürümek. Biz Roma’da kaldığımız süre boyunca en fazla 4 kere metro kullanmışızdır. Bu nedenle bence bu şehirde toplu ulaşım kartı almak çok mantıklı değil. Ama Roma küçük denilemeyecek bir şehir, Roma Pass almayacaksanız ve seçeneklerinizi değerlendirmek isterseniz bilet seçenekleri şu şekilde;

  • 1 günlük ulaşım bileti bileti 7 Euro. Her ne kadar 1 günlük demişlerse de 24 saat değil, kullanmay başladığınız gün gece 12’ye kadar geçerli olduğunu hatılatmakta fayda görüyorum.
  • 3 günlük ulaşım bileti 12,50 Euro
  • 7 günlük ulaşım bileti 18 Euro
  • Tek kullanımlık metro bileti 1,5 Euro
  • ! Günlük olarak alacağınız biletin üzerine isminizi mutlaka yazın.

ROMA’DA NEREDE KONAKLANIR?

Her noktası turistik olan Roma’da konaklamak için değerlendirebileceğiniz sınırsız seçenek mevcut. Metro istasyonuna yakın her konaklama seçeneği sizi mutlu edecektir.

Peki hangi bölgeyi seçmek gerek? Ben nereyi seçtim? Yine olsa yine seçer miyim?

Termini İstasyonu ve çevresi konaklama için oldukça fazla seçenek sunuyor ve tercih ediliyor. Ben hem fazla tercih edildiği için hem güvenlik şüphelerim olduğu için hem de Termini ve çevresi bana çok sıcak gelmediği için bu bölgesi tercih etmedim.

Vatikan ve çevresi hem kısmen daha sık olan metro ağı hem de o bölgenin atmosferini daha fazla yaşamak istediğim için bana daha cazip geldi; nihayetinde Vatikan’ın arka caddesinde yer alan Residence Sistina’da konakladık.

Ben tekrar Roma’ya gitsem kesinlikle Trastevere Bölgesinde konaklarım. Birbirinden renkli sokakların yer aldığı, hem turistik hem de çok kalabalık olmayan bu bölge benim favorim. Özellikle gece geç saatlere kadar zamna geçirmek için çok fazla seçenek var.


ROMA’DA NE YENİR?

Roma’da yeme/içme konusu’nun kısa bir başlık altına sığmayacağına karar verdim. Bu nedenle sizi ROMA YEME İÇME REHBERİni okumaya davet ediyorum. 

ROMA’DA NE KADAR SÜRE KALINIR?

Tarih kokan sokaklarda zamanı unutmak, müzelerde sıra beklerken telef olmak, makarna batağına düşmek ve bin çeşit dondurmanın tadını çıkartmak  ROma’ya en az 4 gün ayırmanız gerekiyor.

ROMA’DA GEZİLECEK YERLER

KOLEZYUM (COLLESİUM)

Şehri anlatmaya; şehrin simgesi, İtalya’nın hatta belki de Dünya’nın en önemli simgesel yapılarından birisiyle başlayalım. Roma’ya gittiğinizde Kolezyum’u mutlaka görün gibi komik bir öneride bulunmayacağım; görmeden gelirseniz geri dönün Roma’ya (:

Essıl adı Flavianus Amfitiyatro olan ancak daha çok bilinen adıyla Kolezyum Dünya’nın en ünlü arenası. Usta bir komutan olan Vespasianus tarafından MS 72 yılında yapımına başlanmış ve MS 80 yılında Titus döneminde tamamlanmış. Ünlü Hükümdar Nöron’un (Roma’yı da yakarım Nöron) yaptırdığı yapay bir gölün kurutulması ile bu yapı Vespasianus tarafından inşa edilmeye başlanmış. 60.000’e yakın izleyici’inin Kolezyuma girişi için 80 kapı yapılmış. Başta tiyatro için yapılmış sonrasında ise Gladyatör ve çeşitli vahşi hayvan dövüşleri ve hatta idamların sergilenmesi için kullanılmış. Uzaktan yapıyı ilk gördüğünüz anda Roma’nın kendisine özgü antik havasını hissetmeye başlıyorsunuz. İki bin yıl öncesinden günümüze kalan bu muhteşem yapı 2007 yılında Dünya’nın yedi harikasından birisi olarak ilan edilmiş.

Giriş: Roma Pass ile giriş ücretsiz ama yeni bir kural getirmişler 1 Mart 2019’dan itibaren Roma Pass için de 2 Euro Rezervasyon ücreti alacaklarmış giriş için. Roma Pass almadıysanız 12 Euro.

ROMA FORUMU

Antik Roma’nın merkezi olan bu alanda ticaret, iş, ibadet ve idari yönetimi gerçekleşmekteymiş. Fazla da geniş sayılmayan bu alan 250 metro genişliğinde ve 170 metre uzunluğunda (ya da tem tersi :)) Kolezyum’u gezdikten sonra Forum’da da kısa bir gezinti yapıp Antik Roma’yı gözünüzde canlandırabilirsiniz.

Giriş: Kolezyum için aldığınız bilet ile bu alana girebilirsiniz.

Venedik Meydanı

Roma’nın en büyük meydanlarından birisi olan Venedik Meydanı isminin tarihçesi 15. YÜzyıla dayanıyor. Venedik’li olan Aziz Petros’un Meydan’da yer alan yapıyı yaptırması ile başlamış süreç. Binayı yaptıran Kardinal Aziz Petros’un Papa olması ile bina bir asırdan fazla bir süre Papa’lara ev sahipliği yapmış. Devamında Venedik Elçiliği olarak kullanılan bina Meydan’nın ismini almasında son derece etkili olmuş.

Meydan’da dikkat çeken bir diğer yapı ise Vittorio Emanuele Iı Abidesi. 20. Yüzyılda yapımı tamamlanan anıtı Roma halkı hiç sevmiyor ki haksız sayılmazlar. Hem Roma’nın Antik dokusu ile uyuşmuyor(İtalyanlar beyaz kremalı pastaya benzetiyor) hem de binanın yapımı için çok fazla antik eserin zarar gördüğünü hatta yok edildiğini söylüyorlar.

Trevi Çeşmesi

Dünya’da sadece Türklerin Aşk Çeşmesi! dediği, Kolezyumdan sonra turistlerin akın ettiği ikinci yer Trevi Çeşmesi. Papa 12. Clemente tarafından
Poli Sarayı’nın bir kenarına Nicolò Salvi tarafından Klasik ve Barok karışımı olarak yapılmış. 30 yılda tamamlanan eser mitolojik sembollerle dolu. Açıkçası bir Saray’ın arkasına yapılmış olmasına rağmen saray kimsenin umrunda değil. Korkunç bir kalabalık, izdiham var. Boş bulup fotoğraf çektirmek için sabah erken saatlerde yollara düşmek gerekiyor.

Panteon

Panteon, ilk olarak Antik Roma’nın tüm tanrıları için tapınak olarak inşa edilmiş bir yapıdır. Asıl adanmışlığı ise Pagan Roma Tanrılarıdır. Panteon kavramı bugün içinde meşhur kimselerin gömülü olduğu anıtlar için kullanılır. Tüm Roma yapıları içinde en iyi korunmuş tapınaktır. Papalık tarafından ise Meryem Ana’ya adanmış bir kiliseye çevrilmiş.

Giriş: Ücretsiz

Navona Meydanı

İtalya’nın benim için en büyüleyici meydanı olur kendileri. Trevi Çeşmesinden sonra sokaklarda kaybolurken bir köşeyi döndüğümde kendimi bu meydanda buldum ve büyülendim. Bir yanda meydanın dört bir yanında bulunan restoranlarda sakin sakin yemek yiyerek kalabalığı izleyen insanlar, bir yanda meydanın ortasında birbirinden muhteşem 3 çeşme ve hepsini tamamlayan telaşlı kalabalık… Gelelim tarihine.. Milattan sonra 1. yüzyılda yapılmış meydan. Barok dönemi en harika şekilde yansıtan eserleri sergiliyor. Ortasında bulunan çeşmeyi Bernini 1651 yılında yapmış. Diğer adıyla Dört Nehir Çeşmesi.

İspanyol Merdivenleri

Roma’nın en ünlü üçüncü noktası diyebileceğimiz, adını merdivenlerin hemen solunda bulunan İspanyol Elçiliğinden alan İspanyol Merdivenleri 135 basamaktan oluşuyor. Aslında ardasında bulunan kiliseye ulaşım için yapılmılmış Merdivenler ama Meydan’a bakmak için muhteşem bir seyir terası olan Merdivenlerin şöhreti kiliseyi unutturmuş. Kime niyet kime kısmet 🙂 Belediye Merdivenlerde oturmayı yasakladı, diye bir yazı okumuştum gitmeden ama herkes oturuyordu, makarnasını, pizzasını ve dondurmasını afiyetle yiyordu. Biz de bu akıma kayıtsız kalamadık.

Villa Borghese

Borghese Bahçeleri içinde yer alan bir galeri burası. Binanın bahçesine içerisinde bulunan heykellerin replikalarını yapmışlar. Yani Galeri’ye girmeseniz bile bahçeyi görmenizi öneririm. Zaten Galeriyi ziyaret etmeseniz bile binanın kendisi bile ayrı güzellikte bir sanat eseri.

Giriş: 17 Euro. Rezervasyonsuz ziyaret edemiyorsunuz. İçeride fotoğraf çekemiyorsunuz. 🙁

VATİKAN

Ülke içinde ülke olur mu? Oluyormuş. Vatikan yaklaşık 500 kişiden oluşan yerleşik nüfusu ile Dünya’nın en küçük şehirlerinden. Roma’ya yapılacak bir gezide de yapılacaklar listemizin başında Vatikan’ı ziyaret etmek geliyor. Çünkü Hristiyan dinin merkezi olan bu küçük ülke aynı zamanda muhteşem sanat eserlerini bünyesinde barındırıyor. Aziz Petrus Bazilikası, Vatikan Müzeleri, görmeden ölmemeniz gereken Sistina Şapeli ve Kutsal Melek Kalesi Vatikan’da yer alıyor.

Aziz Petrus Bazilikası’na ve Aziz Petrus Meydannı’na giriş ücretsiz. Ancak Vetikan Müzelerini ziyaret etmek için bilet almanız gerekiyor ve mutlaka bileti online almanız gerekiyor. Yoksa çılgın bir sıraya hazır olun. Tık Tık yaparak bilete ulaşabilirsiniz.

Vatikan Müzeleri ve Sistina Şapeline giriş ücreti 17 Euro, Online almanız durumunda 4 Euro daha ekleme yapıyor.

TRASTEVERE

Roma’nın son dönemlerde trendi yükselen, her bir köşesi ayrı fotoğraf karesi güzelliğinde olan şirin bir bölge Trastevere. Yukarıda da yazdığım gibi Roma’ya tekrar gitsem bu bölgede kalırım. Çünkü Roma Yeme İçme Rehberinde de ayrıntılı olarak yazacağım gibi hem çok güzel restoranlar var hem de Roma Gece Hayat burada diyebiliriz. Ek olarak Romantizm için ekstra doğru bir seçenek. Çok sevdim çok. Arnavut kaldırımları, aşırı lokal mekanları, her an karşınıza çıkabile renk renk küçücük arabaları ve Roma’yı hissedeceğiniz ve bu hissi hayatınız botunca unutamayacağınız bir bölge. En az yarım gününüzü buraya ayırın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir