Paris..
Sanırım sehayat fikri aklına düşen herkesin fikrini çelen bir şehir. Bizim çok beğendiğimiz, çok mutlu gezdiğimiz; mutlaka yine geleceğiz diye ayrıldığımız bir şehir.
Bu şehire gideli 2 yıl oldu. Hala tatlı bir rüzgar estiğinde “Keşke şimdi Paris’te olsam” derim. Gerçekten, keşke şimdi Paris’te olsam…
Öncelikle Paris’e önyargısız gidin. Hem olumlu hem olumsuz olarak düşünün bunu. ” Paris “her şeyden önce günümüzde bir marka olduğu için birçok misyon yüklüyoruz bu şehre. Romantizm şehri, metroları kokuyor, sokaklarında fare geziyor gibi.. Ama Paris’e her şeye hazır olarak giderseniz çok mutlu dönersiniz.
PARİS’E NASIL ULAŞIRIM ?
Paris’e ulaşım için iki havaalanından birini kullanacaksınız;

Charles de Gaulle Havaalanı’nından (CDG) şehre ulaşım;
CDG havaalanı şehrin dışında 5. bölgede kalıyor. Önce otele eşyalarınız bıraklamak isteyeceğinizi düşünerek şeçenekleri değerlendirin lütfen. Şehre ulaşmak için iki seçeneğiniz var RER denilen tren yolu veya RoissyBus.
RER ile başlayalım. RER bir tren hattı. İstanbuldaki Sirkeci/Halkalı hattı gibi düşünün. Bu ana hat ile 5. bölgede olan havaalanından çıkıp otelinize yakın olan metro hattına geçeceksiniz. Eğer oteliniz bu mavi hat üzerindeyse aktarma yapmanıza gerek kalmayacak. Ancak diğer hatlar üzerindeyse Gare du Nord, Les Halles veya St Michel Notre Dame istasyonlarından aktarma yapabilirsiniz. Bana çok karışık gelmişti Paris metro sistemi ama aşağıda bahsedeceğim akıllı telefon uygulaması ile bütün soru işaretleri aklınızdan uçacak.
Gelelim RER ile ulaşımın maliyetine. Tek yön ücreti 10 Euro. Bu bilet ile hem RER’e hem de aktarma yaptığınız metroya geçebiliyorsunuz.
Bir belediye otobüsü lan Roissybus ise Opera Bölgesine gidiyor. Oteliniz Opera Bölgesine yakınsa bu otobüsü kallanabilirsiniz. Maliyeti ise tek yön 11,50 Euro.
THY ve Atlas Jet uçuşlarını CDG’ye yapıyor ve Terminal 2’de indiriyor. Havalanından çıkış yaptığınızda RoissyBus ve yine terminalden çıkış yapıp sağa yönelip yolu sapmadan takip ettiğinizde RER‘e kolaylıkla ulaşıyorsunuz.

Orly Havaalanın’dan şehre ulaşım:
Orly Havaalanından şehir merkezine ulaşım için en kolay ikiseçenek olan Orlyvay veya OrlyBus kullanabilirsiniz.
Eğer Orlyvay’i kullanmayı tercih ederseniz; pasaprt kontrolünden çıktıktan sonra Turist İnformation bürosunun biraz ilerisinde solda Orlyvay gişeleri bulunuyor.Buradan 9,30 Euro’luk biletinizi alıp tabelaları takip ederek Orlyvay’e binebilirsiniz. Antony istasyonuna ulaşıp buradan RER’e aktarma yapacaksınız. Sonrası size kalmış. Otelinizin yerine göre sonraki aktarma duraklarına karar vereceksiniz.
Pegasus seferlerini Orly Havaalanına düzenliyor. Benim şehir merkezine ulaşım için tavsiyem hızlı ve kısmen daha kolay bir seçenek olan Orlyvay.
PARİS’TE ŞEHİR İÇİ ULAŞIM NASILDIR ?
Pariste şehir içi ulaşım metro ile çok kolay. Paris metrosunda kaybolurum diye düşünmeyin. Söylediğim uygulamayı indirip, durakları dikkatlica talep ederseniz kaybolmanızın cidden imkanı yok. Paris şehir içi ulaşım açısından rahat ancak ulaşım kartlarının çeşitliliği açısından karışık. Peşinen söylemek gerekirse ben bu karışıklıkla uğraşmayıp bir gişeden 10’lu carnet alarak konuyu kapattım. Aşağıda anlatacağım. Öncelikle çok fazla detaya gidip kafa karıştırmadan az ve öz anlatmaya başlıyortum.
MOBİLİS
Bu bilet size günlük sınırsız ulaşım hakkı veriyor. Ancak seçtiğiniz bölgede. Ama bölge konusunu dert etmeyin bence. Disneyland’a veyaVersay Müzesine gitmeyecekseniz sadece 1. bölgede kalacaksız. 1. ve 2. Bölgeler için 1 günlük mobilis ücreti 7,5 Euro. Çok önemli bir noktayı belirtmek istiyorum ki bu bilet 24 saatlik değil günlük. Yani 19:00’da alırsanız 23:59’da kullanım hakkınız dolar. Mobilis alacaksınız sabah alın 🙂 Bu adresten monilbis hakkında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
NAVİGO
Bu kart size bir hafya boyuncu tüm ulaşım araçlarını sınırsız kullanım hakkı veriyor. Haftayı pazartesiden başlatıyor. Yani Salı aldıysanız pazara kadar kullanabiliyorsunuz. Bununla birlikte navigo kartınızı pazartesi ve perşembe günleri alabiliyorsunuz. Paris’e cuma ulaştıysanız navigo kart alamazsınız! Paris visit pass gibi bölge ayrımı yapmıyor. 5 bölgede de geçerli bu kart. Havaalanlarına, Versay Müzesine be Disneyland’a bu kart ile gidebilirsiniz. Kart kullanım ücreti 22 Euro. 5 Euro’da kart için veriyorsunuz. Toplamda 27 Euro’ya bir hafta boyunca Paristeki tüm toplu taşımayı kullanabiliyorsunuz.
Dikkat etmeniz gereken sadece kart bir fotoğrafınızı yapıştırıp ad/soyad yazmanız. Bileti tüm gişelerden edilebilirsiniz.
CARNET
Paris’te ulaşım için tek tek bilet almak isterseniz 1,90 Euro. Ama carnet yani 10 bilet 14,50 Euro. 10 bilet için 5 Euro avantajınız oluyor.
PARİS VİSİT PASS
Bu bilet size seçeceğiniz bölgelerde seçeceğiniz gün boyunca Rolyvay hariç tüm ulaşım araçlarını sınırsız kullanım imkanı sağlıyor. Şu konuya açıklık getirmem gerekiyor ki Paris 5 bölgeye ayrılmış durumda. Ana turistlik lokasyonlar 1. bölgede. Siz geziniz bolunca 1. bölgede olacaksınız. Ama CDG havaalanı ve Disneyland 5. Bölgede, Orly Havaaalanı ve Versay Sarayı ise 4. Bölgede.
Paris Vİsit Pass size farklı seçenekler sunuyor. Bu seçenekler bölgelere ve kalınacak süreye göre farklı ücret alternatifleri içeriyor.
Bu kartın bazı müzeler ve turistlik yerler için indirim avantajları da var. Bu adresten güncel olarak kontrol edebilirsiniz.
! Bu kartı aldığınızda üzerine isminizi ve alış tarihinizi yazın lütfen. Mobilis gibi bu kartta da 24 saat esası var.

HANGİ KARTI TERCİH ETTİM?
Ben Paris’e pazar günü gittim. Yani Navigo kart alamazdım.İlk gün havaalanı ulaşımını sağlamadıktan sonra benim için Navigo kartın avantajı bitmişti. Paris Visit Pass ise sağladığı indirimlerden faydalanılmayacaksa bence çok maliyetli. Bu nedenle CDG Havaalanına ulaşım için gidişte ve dönüşte 10 Euroluk bilet yanında 10’lu carnet aldım ve 4 gün boyu yeterince faydalandık.
HAYAT KURTARACAK TELEFON UYGULAMASI
Paris ulaşım ağı başta gözünüzü korkutup ben bu olayı çözemem diye düşünüyor olabilirsizin.Ben de öyle düşünmüştüm ama bu uygulama inanılmaz işe yaradı.
“NEXT STOP PARİS” uygulamanın adı. Paris Belediyesi’nin ücretsiz sunduğu bir hizmet ve yükledikten sonra kullkamanız için internete ihtiyacınız yok. Gitmek istediğiniz rotayı yazıyorsunuz ve size tüm seçenekleri yaklaşık saatları ve bilet ücretleriyle birlikte yazıyor. Mutkala indirdin telefonunuza.
ÖNEMLİ!
Paris’te metroya binerken biletinizi okuttuğunuz gibi inerken de okutuyorsunuz. Bu nedenle biletinizi yolculuğunuz sonlanana kadar saklayın.

PARİS’TE NEREDE KONAKLANIR?
Bence Paris için en karışık konulardan birisi de bu. Fransa’nın başkenti, birçok turstik noktası var, her noktasına ulaşım mümkün. Bu nedenle 1. bölgede yer alan her yer avantajlı olur sizin için. Ben Eyfel Kulesine yürüyüş mesafesinde olan Cambronne’de Best Western Eiffel Cambronne’de konakladım. İki kişi için gecelik 100 Euro ödedik. Cambronne bölge olarak çok keyifliydi.
Genel olarak Eyfel çevresinde yer alan bölge konaklama için önerilemiyor ama bence bu yanlış bir kanı. Cambronne ve Emile Zola Metro İstasyonları çevresi konaklamak ve Paris’i yaşamak için çok güzel bölgeler.
Paris her açıdan olduğu gibi konaklama açısından da diğer Avrupa şehirlerine oranla maliyetli. Paris’te 2000’in üzerinde otel mevcut. Ben tavsiyede bulunmak isterdim ama bu şehir için tavsiyem işe yaramayabilir. Tamamen sizin Paris’ten ne istediğinize, Paris’te en çok neyden keyif alacağınıza bağlı.
PARİS’TE HOSTEL TAVSİYESİ
Paris’te hostelde kalmak isteyen gezginler için ise Arty Paris Hostel & Budget Hotel‘i tavsiye edeceğim. Gecelik ücreti iki kişi için 70 Euro civarı. Metro 800 metre uzaklıkta.
PARİS’TE NE KADAR SÜRE KALINIR?
Aslında Paris’i hakkınca gezip Disneyland ve Versay Sarayı da dahil olmak üzere yer yerini görmek için bir hafta ayırmak gerek. İdeal zaman budur.
Paris için şunu söyleyebilirim, “Ben Paris’e gittim.” demeniz için en az 3 gün ayırmanız gerekiyor. Ben 4 gün kaldım Paris’te, eksik yanları olmakla birlikte keyifliydi. 3 gece 4 gün Paris Gezi Rehberi’ni okumak için lütfen tıklayın.
PARİS’TE NE YENİR?
Paris Sokak Lezzetleri için tık tık 🙂
Soğan Çorbası: Paris’te elbette bir restoranta oturacaksınız ve ana yemekten önce bir Türk alışkanlığı olarak çorba içmek isteyeceksiniz. Mutlaka soğan çorbası için.
Kruvasan: Yemeden gelirseniz ilk uçakla geri dönün; yeyin, öyle gelin. Gelirken bana da getirin. Eğer tereyağı ile aranız iyiyse Paris size çıtır çıtır bol tereyağı aromalı kruvasan konusunda oldukça bonkör davranacak.
Krep: Aslın krep Paris’te bir sokak lezzeti. Her caddede mutlaka krep yapan bir satıcı göreceksiniz. Hem tatlı hem tuzlu krep yapıyorlar ama efsane yapıyorlar. Hem nutellalı hemde mozarellalı yumurtalı krep yemiş bir gezgin olarak söyleyebilirim ki tuzlu krep daha leziz 🙂
Macaron: Çeşit çeşit renk renk macaronlar var Paris’te. Elbette macaronun adresi Laduree ama tek seçenek değil. Sokak aralarında çok güzel macaron yapan dükkanlar bulmak mümkün.
PARİS’TE NERELER GEZİLİR?
Bu sorudan bir blogluk yazı çıkar 🙂 Ama kısa kısa yazacağım. Benim gezmeyi tercih ettiğim yerleri ise 3 gece 4 gün Paris Gezi Rehberi yazımda ayrıntılı okuyabilirsiniz.
EYFEL KULESİ
Görmeden gelmeme olasılığınız bence yok. Zira Paris düz bir şehir ve Eyfel Kulesi her noktadan görünüyor. Eyfel Kulesini Paris’liler hiç sevmiyormuş, Paris’in güzelliğine gölge düşürdüğünü düşünüyorlarmış. Eyfel Kulesine çıkmanın en güzel yanı Eyfel Kulesini görmemek, diyorlarmış. Siz de ben bir kuleye çıkıp Paris’e yukardan bakıyım, diyorsanız bu adresten bilet fiyatlarını öğrenebilirsiniz.

CHAMPS-ELYSEES
Paris’in belki de Dünya’nın en ünlü caddesi. Üzerinde Dünyaca ünlü markaların mağazaları var. Aşağıdan yukarı doğru çıkmaya başladığınızda yolun sounda Zafe Takı var. Champs Elysees’e gitmek için ya metroya binip Champs Elysees duruğında inip yukarı yürüyeceksiniz veya Charles de Gaulle Etolie durağında inip aşağı yürüyeceksiniz.

LOUVRE MÜZESİ
Görmeden gelmeyin. Bu müzeye gitmediyseniz Paris’e gitmiş sayılmazsınız. Ömrünüzde belki de bir kez Paris’e gideceksiniz 15 Euronuza kıyın ve bu müzeyi gezin. Ama spor ayakkabı giyin o gün. Çünkü yürü yürü bitmiyor müze. Dünyanın her yerinden, her kültürden sanat eserleri var. Hepsini görmeniz mümkün değil. Ama elbette Mona Lisa‘yı görün o sırayı bekleyip Japon turstleri boğmadan fotoğraf çekinin ve karşıdaki muhteşem esere bakın. “Cana’da Düğün” adlı bu eser müzenin en büyük tablosudur. Veronese bu eserinde İsa’nın ilk mucizesini gerçekleştirmesini anlatıyormuş. Eminim bu açıklama tablonun altında da yazıyordur ama maalesef Louvre Müzerinde İngilizce açıklama yok 🙂
Bunun dışında Mısırdan getirilen eserlerin olduğu bölüm harika. Umarım bulabilirsiniz en alt katta. Ben tam görmezsem ne olacak, Mısır’ı daha kolay bulurum diye söylenirken buldum bölümü. İyiki bulmuşum.
Bunun dışında Napolyon’un Salonları kısımları çok etkileyici. Fransız Kraliyeti’nin yaşantısını, zevkini görüyorsunuz. Bir kralın ervini gezdiğinizi düşünün. Rengarenk ve çok güzel bir kısım.
Palais Royal Musee du Louvre metro durağı sizi müzenin içinde indiriyor.

NOTRE DAME KATEDRALİ
Paris’in en ünlü katedrali. Cité Adasına inşa edilen bu Ortaçağ Katedraline giriş ücretsiz. Kulelerine çıkmak ise ücretli. Ben Paris’i yürüyecek gezeceğim inadım yüzünden çok geç girebildim Katedrale. Bu nedenle kulelere çıkacak zamanım kalmadı. Ama siz çıkın. Muhteşem bir Paris manzarası göreceksiniz. Tabii kuleye çıkmak biraz meşakkatliymiş. Bu adresten katedralin websitesine ulaşabilirsiniz.
Metro ile Notre Dame durağında inerseniz Katedral’i göreceksiniz.
MONTMARTRE TEPESİ
Dümdüz olan Paris’in tek tepesi Montmartre’dir. Çok güzel, sıcacık bir yer. Ressamlar tepesi olarak da bilinir. Ünlü beyaz kilisesi Sacré-Coeur Bazilikasını gezebilir, Bazilika’nın bolkonundan muhteşem Paris manzarasını seyredalabilir, daracık sokaklarında yürüyebilir, onlarca ressamdan birisine resminizi çizdirebilirsiniz.
Montmartre’de küçük dükkanlardan hediyeler veya hatıra objeleri bulabilirsiniz. İnanılmaz çeşitlilik var.
Montmarte’ye metro ile Anvers istasyonu ile küçük ama tatlı bir yokuşun sonunda ulaşabilirsiniz.

JARDİN DU LUXEMBOURG
St Michel’in yukarı kısmında yer alan bu bahçe yeryüzünde cennetin Paris şubesi. Abartmıyorum. Cennet. Parkta bir adet havuz ve zamanında saray olarak yapılan günüzümde ise senatonun kllandığı yapı bulunuyor. Parkta demir sandalyeler bulunuyor. Bunlarından birsini kapıyorsunuz, en hoşunuza giden yere koyuyorsunuz ve huzurun tadına bakıyorsunuz. Şehirde bu boyutta bir park olmasını kıskanılacak cinsten.
Ulaşım çok kolay. Metro ile Luxembourg’ta iniyorsunuz ve devasa park yanınızda duruyor.

VERSAİLLES
Yıllar önce av köşkü olarak yaptırılan bu binayı Kral 14. Lui, Paris’te bulunan soyluların etkisinden kurtulmak ve gücünü gösteremek için saraya çevirtiyor. Avrupa’nın en büyük sarayı olan muhteşem bir yapı çıkıyor ortaya. Bir “Versailles” dizisi fanı olarak hayran olmamak elde değil.
Versay Sarayı size muhteşem bir yapı, harika tablolar, görülmeye değer odalar, görkemli bir bahçe vaad edecek. Gidin görün.
Pariste 4. Bölgede yer alan Versay Sarayına ulaşmak için RER-C ile Versailles Rive Gauche istasyonuna gidip çıkışta kalabalığı takip etmeniz yeterli.

OPERA GARNİER
Paris’in mimari açıdan sizi en çok etkileyen yapılarından birisi olacaktır. Hem içi hem dışı çok güzel. Kendi sitelerinden çok uygun ücretlere bilet bulmanız mümkün. Bunun dışında içi de turistik gezilere açık.
Metro Opera durağında iniyorsunuz, ileri bakıyorsunuz ve büyüleniyorsunuz öyle bir binadır kendileri.